Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Maku ve Agıri

Resim
Daha öncede belirtmiştik; Türkiye ve İran bizleri bölseler de, Ağrı ile Maku (Mako), tarihten bu güne hep birdir, ortak tarihleri vardır ve kültürel yapıları, şiveleri, aşiret yapıları bire bir aynıdır. Makulular Ağrıyı çok sever, kendilerine "Kurdên herêma Agirî" (Agıri bölgesi Kürtleri) ve "Kurdên Araratê" (Ararat Kürtleri) derler. Ağrıyı öyle severler ki, Makulu gerillaların yüzde doksanın kod isminde Agıri vardır. Dün (30 Aralık 2015) Şengal'de şehit düşen Makulu bir gerillanın kimlik bilgileri açıklanmıştı. Onunda kod ismi Agıri idi. Geçtiğimiz yıllarda Makulular tarafından kurulan bir örgüte, "Şêrên Araratê" (Ararat Arslanları) ismi verilmişti. Yukarıda da belirttiğim gibi, Agıri ile Maku'nun birliği tarihe dayanır; Ağrı Direnişi (1926-1932) ile ilgili araştırmalar yapmışsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Makulular Ağrıyı çok sever, sahiplenirler; Ağrılılar da Maku'yu daha çok tanımalı; Maku ile ilgili bir tan...

Kanların cenazelerin içinden kurtardı bizi

Resim
1930 yılının Temmuz ayında gerçekleştirilen Zilan Katliamı'nın canlı tanığı olan 101 yaşındaki Fatma İşleyen o dönem yaşanan acıları ve insan vicdanına sığmayacak katliamları anlattı. Zilan Katliamı'nın yaşandığı yıllarda 7 yaşında olan Fatma, "Erciş'e bağlı 10 köye baskın yaptılar. 10 köyü cehenneme çevirdiler. Köyün her tarafında cenaze ve kan vardı. Satır gibi bir aletle 10 köye girerek insanları katlettiler. Herkesi öldürdüler oralarda kimseyi bırakmadılar. O dönemin hükümeti, o insanları öldürdü. Tüm köylülerin başını kestiler" dedi. O gün başından geçenleri anlatan Fatma İşleyen, "Cenazelerin ve kanların içinden kaçtık. Erciş'te bir evin kümesine sığındık. Bizi bulup öldürecekler diye sabah akşam hep ağladık. Ölü insanların kanları içinde kalmıştım. Sabaha dışarı çıktık duvarın üstünde oturduk. Bir adam yanımıza geldi, 'hangi kâfir sizi bu hale getirdi' diyerek bizi yanına aldı ve 7 yıl boyunca o aile bize baktı. Kanların cenazelerin içind...

Eleşkirt Ermenileri (3) (Ermeni Kaynaklarından)

Resim
Fotoğraf : Bugün hayatta olmayan Kalaşyan kardeşler Eleşkirt yöresinden olmaları itibari ile geldikleri yörenin ezgilerini söylemiş halk oyunlarını otantik haliyle sergilemişlerdi Alaşgerd/Eleşkirt/Toprakale Kazası Alaşgerd, antik Vağarşagerd , Ortaçağ, Pakrevand Prensliği'nin başlıca müstahkem mekilerinden birisiydi .İS.2 yüzyılda kurulan kent, adını kurucusu Ermenistan karalı Vağarşag'dan almıştır.Kalesi, çağdaş dönemdeki kente yaklaşık çeyrek saat mesafede , kuzeybatıdaki kayalık bir tepede yer alıyordu ve Antikçağ'da , bir Urartu adı olan Anaşe olarak anılırdı . 9. yüzyılda Pakradunilerin yeniden tahta geçtikleri dönemde , ekonomik ve ticari bakımdan büyük bir merkez olan kalabalık kent , Ermenistan Krallığı'na eklemlendi; daha sonra, 13. yüzyılın başında Zakaryan prenslerinin eline geçti . Sırasıyla Moğollar ve Timur'un ordularının zapt ettiği ve bu saldırılar sonucunda harabeye dönen kent , 1400'lerde İspanyol seyahhı Clavijo şöyle tanımlamıştı : ...

Enoyê Rovî

Resim
Berê li Kurdistanê zêde maşîne tunebûn. Li gundên bajarê Agirî k/ê ku li bajêr dibistan bixwenda, an li bajêr ji xwe re xaniyek kirê dikir, an mala xizmekî xwe dima, an jî mecbûr ku bi peya biçe gundê xwe. Eno (Enver) jî yek ji wan bû; ne li bajêr xizmên wî hebûn û ne jî ew derfeta wî hebû ku xwe re xaniyekî kirê bike. Her roj mecbûr dima ku bi peya ji gundê xwe Zado here û were. Zivistan û bihar, payîz û havîn tim bi peya dihat û diçû; Her sibe radibû, çemê Mûradê derbas dibû û ber  bi Agiriyê direvî. Êvarê dîsa wusa bi peya diçû gundê xwe.. Eno wusa wê riyê çûbû û hatibû ku, kes nikaribû bi wî re bireve û têkeve lêcê. Eno rojekê dîsa wusa radibe, ji çem derbas dibe û berê xwe dide bajêr. Dibîne ku roviyek li pêşiyê ye, dide peyê rovî. Rovî çiqasî direve û nareve, dîsa jî nikare ji Eno xelas bibe û Eno wî bi destê xwe ve digire. Piştî wê rojê, êdî Eno re 'Enoyê Rovî' tê gotin. Nîhat Öner / 16.01.2015

Ayhan Demir: Ey Ararat

Resim
Ey Ararat! Kınalı gelin! Duvaklı gelin! Yıllar oldu gözüm sende. Gözümden tütüyorsun, yüreğimi kendi Volkanın kadar yakıyorsun. Sen nelere şahitsin. Bütün dert ve elemlerimin ortağısın. Ermeni kadının çocuğunu kendi eliyle boğduğuna, küçük parçasını büyük parçaya kurban ettiğine tanıksın. Senin koyununda yatan binlerce sevgili var. Senin adına yeminler ediliyor, Ozanlar sana ağıt yakıyor, hasretin çobanların kavalı ile avaz avaz yankılanıyor.. Sen umutlarımın kefilisin.. Sana sesleniyorum.. İhsan Nuri'nin ve Broyê Haskê Têlo'nun sığınağısın, Şahin yuvasısın sen.. O duvağın altında ne saklıyorsun. Yetim cocukların ahi mı? Yoksa genc kızların gülüşü mü? Gūlizer'in dökülen kanıyla gurur mu duyuyorsun? Yoksa CİMŞİT'in barınağı ve koruyucusu musun? Sen Ararat'sın, Dersim'e el uzatır. Zilan'a ağlarsın. Çünkü sen yücesin her tarafı görürsün. Tendürek cehennemini niye bana tadarsın. Yaşar, Salih, Egid'i neden yanına almazsın? Anlat bana; ...

M. Hüseyin Taysun/ “Xazila dewleta me Kurdan jî hebaya”

Resim
(Keşke Kürdlerin de bir devleti olsaydı) Tüm insanlarda olduğu gibi ben de zaman zaman köşeme çekilip kendimle baş başa kaldığımda; Kendimin ve mensubu olduğum ailemizin geçmişini, yaşadıklarımızı, duyduklarımı okuyarak öğrendiklerimi, acılarımı, sevdalarımı, kavgalarımı, velhasıl o anlarda tüm hatırladıklarımı ve hatıralarımı bir film şeridi gibi gözümün önünden geçirerek, birçok kez efkârlanıp, hüzünlenip, ağladığım ve bazı konuları hatırladığım da kinlenerek öfkelendiğim ve bazen de iyi ki bu yurtsever aileye mensup olduğumu düşündüğüm ve böylesi onurlu bir geçmişe ve mücadeleye sahip olduğumdan dolayı oldukça gururlandığım ve onurlandığım zamanlar olmuştur. İşte bu yazımı da biraz efkârlı, biraz hüzünlü ama her şeye rağmen fazlaca umutlu olduğum bir anda kaleme alırken, ömür vefa ederse ilerde Kürd halkına hediye edeceğim anılarımdan bazı notları Kürdistanlı genç kardeşlerimle paylaşmak istedim. Mensubu olduğum ailenin Kürdistan’ın bağımsızlığı ve Kürd halkının özgür...

Zilan'da toplu mezara yapılan saldırı kınandı

Resim
(DİHA) - Zilan Deresi'nde 85 yıl önce toplu katliama maruz kalan binlerce kişinin mezarının bulunduğu Ada Xeybê Mezarlığı'nın etrafına örülen duvarın askerler tarafından yıkılmasının ardından binlerce yurttaş, soğuk havaya rağmen mezarlığa akın etti. Yaşanan tahribatın barış sürecini sabote etmek anlamına geldiğini söyleyen yurttaşlar, saldırının değerlerine yönelik olduğunu ifade ederek, mezarlıkta nöbet tuttu. HDP ve DBP Erciş ilçe örgütleri, Erciş ilçesine bağlı Zilan Deresi'nde 1930 yılında katledilen Kürtlerin mezarlarının olduğu Ada Xeybê Mezarlığı'nın etrafına örülen duvarın sabah saatlerinde askerler tarafından tahrip edilmesini düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. 85 yıl önce bin 200 kişinin toplu olarak katledildiği ve toplu mezar olan Ada Xeybê Mezarlığı geçen yaz ayında koruma altında alınmak amacıyla köylüler tarafından etrafına duvar örülmüştü. Sabahın erken saatlerinde askerler tarafından getirilen kepçe ile duvarın yıkılmasının ardın...

‘Komkujiya Zîlanê berê wî da çiya’

Resim
(DÎHA) - Bavê endamê PKK'ê Eyup Çetîn (Reşo) ê ku di salên 1990'an de tevlî PKK'ê bû û di sala 1994'an de li Çiyayê Tendurekê di pevçûnekê de jiyana xwe ji dest da Ahmet Çetîn diyar kir ku kurê wî Komkujiya Zîlan a li hemberî gelê kurd pêk hat ji bîr nekir û êşa dilê xwe bi tevlîbûna PKK'ê kewand. Li navçeya Erdîşa Wanê endamê PKK'ê Eyup Çetîn (Reşo) ê ku di salên 1990'an de tevlî PKK'ê bû û di sala 1994'an de li Çiyayê Tendurekê di pevçûnekê de jiyana xwe ji dest da. Bavê wî Ahmet Çetîn diyar kir ku kurê wî Komkujiya Zîlan a li hemberî gelê kurd pêk hat ji bîr nekir û êşa dilê xwe bi tevlîbûna PKK'ê kewand. Bav Çetîn ê di sala 1930'an de di komkujiya Zîlanê de gelek xizmên xwe winda kirin anî ziman ku kurê wî qêrîna Zîlanê ye. Çetîn destnîşan kir ku kurê wî bi êşa geliyê Zîlan re 5 zarokên xwe hiştin û tevlî nav refên PKK'ê bû. Bav Çetîn di nava cihên xwe yên nexweş de bi hêstirên çavan qala komkujiya geliyê Zîlan û piştî wê kir û...

Leşkeran diwarê goristan diparast xira kirin

Resim
(DÎHA) – Li navçeya Erdîşê diwarê Goristana Ada Xeybê ya gorên bi hezaran kesên di 1930’an de li geliyê Zilanê hatin qetilkirin hene ji aliyê leşkeran ve hate xirakirin. Li navçeya Erdîşê ya Wanê leşkeran diwarê Goristana Ada Xeybê ya gorên bi hezaran kesên di 1930’an de li geliyê Zilanê hatin qetilkirin hene xirakirin. Diwarê goristanê ji aliyê gelê herêmê ve ji bo goristanê biparêze havînê hatibû çêkirin. Leşkerên ku di 4’ê çileyê de pevçûna navbera malbata Gulen de derket kirin hincet û li gund bi cih bûn îro serê sibehê bi kepçeyên ku anîbûn diwarê goristanê xira kirin. Gelê Erdîşê ku vê yekê êrîş ali hemberî nirxên xwe dinirxînin diherikin gund.

Askerler katliam mezarlığını koruyan duvarı yıktı

Resim
 (DİHA) - Erciş'te, 1930 yılında Zilan Deresi'nde toplu katliama maruz kalan binlerce kişinin mezarının bulunduğu Ada Xeybê Mezarlığı'nın çevresine örülen duvar askerle tarafından yıkıldı. Van'ın Erciş ilçesinde, 1930 yılında Zilan Deresi'nde katledilen binlerce kişinin mezarının yer aldığı Ada Xeybê Mezarlığı'nın etrafına örülen duvar askerle tarafından yıkıldı. Bölge halkı tarafından koruma amacıyla geçen yaz aylarında örülen duvar, 4 Ocak günü Gülen ailesi fertleri arasında çıkan kavgayı bahane ederek köye yerleşen askerler, bugün sabah saatlerinde beraberlerinde getirdikleri kepçe ile toplu katliamının yaşandığı mezarlığın etrafına örülen duvarı yıktı. Yaşanan durumu değerlerine bir saldırı olarak değerlendiren Erciş halkı, köye akın ediyor.

Biro û Çiyayê Agirî

Resim
Ev nivîsa li jêrê a bi navê " Biro û Çiyayê Agirî " sala 1999'an de di kovara Roja Nû de hatiye weşandin. Nivîskarê nivîsê, kesê bi navê Vazgal Bazîdî ye.